İçindekiler
Psikolojinin Altın Kitabı DSM’in Çevirisi ve Çeviri Eleştirisi
DSM
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayımlanan The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, kısaca DSM, “Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı” olarak Türkçeye çevrilmiştir.
DSM-5, DSM’in 2013 yılında güncellenen 5. Baskısıdır.
Yazılışı DSM-I, DSM-II, DSM-III, DSM-IV olarak sunulurken son baskı, DSM-V yerine DSM-5 olarak kullanılmaya başlanmıştır.
DSM-5-TR
DSM-5-TR, yani DSM-5-Text Revision (DSM-5- Metin Revizyonu), Mart 2022 yılında bu isimle son baskısını güncellenmiştir.
DSM-5 Çeviri Sürecine Dair
Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu tarafından kısa sürede gerçekleştirilen çevirisi, geçerlilik – güvenilirlik çalışmalarından da geçer not alarak Türk psikoloji camiasında kullanıma sunulmuştur.
Bilim dilini Türkçeleştirme çabası elbette onurlandırıcıdır. Köroğlu’nun öz Türkçe kullanımına olabildiğince özen gösterdiği bu zorlu ve başarılı çalışmayı saygıyla takdir etmemek elde değil.
Nitekim çeviri eylemi ucu bucağı olmayan, kimine göre ütopik (W. Benjamin), kimine göre derin ve kapsamlı bir yeniden yaratma eylemidir. Kötü çeviri yoktur fakat daha iyisi vardır deriz her zaman.
Akademik çeviriler başta olmak üzere çeviri ürünlerini oluşturmak uzman paneli değerlendirmesi, geri çeviri ve pilot uygulama gibi birçok analiz yönteminden geçmektedir ve oldukça güç bir eylemdir.
Çevirilerimizi daha da iyiye ulaştırmak için çeviri kuramları ışığında getirilen çeviri eleştirileri ise bizim vazgeçilmez değerlerimizdir.
Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu’nun DSM-5 çevirisine ise Prof. Dr. M. Orhan Öztürk değerli eleştiriler getirerek hem öneriler sunmuş hem de çeşitli yorumlarda bulunmuştur.
“DSM-5 TÜRKÇE ÇEVİRİSİ ÜZERİNE” adlı çeviri eleştirisi mektubunda Prof. Dr. M. Orhan Öztürk sözlerine şu cümle ile başlamıştır: “Çeviri gerçekten zor bir iştir. Bilim dili olarak gelişmesi çok ihmale uğramış olan Türkçeye çeviri ise özellikle zor bir iştir. Bilimsel yayınların çevirisinde hem bilim, hem dil danışmanlarından yardım alınmasında büyük yararlar olacağına inanıyorum”.
Prof. Dr. M. Orhan Öztürk’ün DSM-5’in çevirisine getirdiği eleştirilerden alıntıladığımız bir bölümü aşağıda sizlere sunduk:
“Sayfa XVI. “Majör=yeğin”. “Yeğin (majör) depresyon” (Yeğin sözcüğü “Nörobilişsel Bozukluklar” bölümünde de kullanılmaktadır)….Majör depresyon denince başta gelen, önemi büyük olan, en sık görülen ve özgül belirtiler gösteren bir bozukluk türü anlaşılmaktadır. Burada “major” sıfatı salt hastalık derecesini göstermemektedir. … Ama çeviride “yeğin” ve ayraç içinde (majör) sözcüklerinin birlikte kullanılması da pek mantıklı görünmüyor. Belki ilk kullanılışında birlikte verilebilir ve sonraki kullanışlarda yalnızca “yeğin” olabilirdi ama, “yeğin” sözcüğü de çok saygın bir Türk dili uzmanında bile bir çağrışım üretmiyor!”
Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu ise bu eleştiriye şu şekilde yanıt vermiştir:
“Yazısında, “major” sözcüğü için önerdiğim Türkçe “yeğin” sözcüğüne de karşı çıkmakta, ancak karşılığında bir sözcük önermemektedir. Yeğin sözcüğünün, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde; birinci anlam olarak zorlu, katı, şiddetli; ikinci anlam olarak baskın, üstün anlamına geldiği belirtilmektedir. Türk Dil Kurumu Tarama Sözlüğü’nde de üstün, kuvvetli, şiddetli, baskın anlamlarına geldiği bildirilmektedir. Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’nde de güçlü, ağır, yüklü anlamına geldiği bildirilmekte ve “Senin derdin pek yeğin” diye örnek bir cümlede kullanılmaktadır. … Uzun süreli araştırmalarımdan sonra “major” sözcüğü yerine yeğin sözcüğünün kullanılmasını öneriyorum. Tutarsa kullanırız, tutmazsa yeni bir karşılık arayışına gireriz.”